EMİNE DOLMACI
Daha önce de görevlendirilen başka imam ve müezzinler var mıydı peki?
Burası müze olarak kullanılır, fakat resmiyette camidir. Kanunen Ayasofya’nın, camiliği hiç kaldırılmamış. Orada üç imam, yedi müezzin varmış müzeye dönüştürüldüğünde. İki imamla altı müezzin başka camilere kaydırılmış. Bir imamla bir müezzin kadrosu Ayasofya’da kalmış. 1951 yılında Diyanet İşleri Başkanı olan Eyüp Sabri Hayırlıoğlu, müezzinlik kadrosunu başka yere vermiş. İmamlık benim zamanıma kadar gelmiş ancak lojmanı, mevlidi, cenazesi olmadığından külfetli bir yer orası. Ben de Edremit vaizliğinden istifa edip geldim İstanbul’a, o sırada Ayasofya’nın imamı emekli olmuş. Bir arkadaş, “Buraya imtihana gir” dedi. Girdik. 1991’deki açılışta büyük etki Türkiye gazetesinindir. 1 milyonun üzerinde satıyordu o dönem. Ona Milli gazete, Yeni Asya gazetesi, bazı gazeteler de yayınlarıyla destek oldu ve açılmasına karar verdi Ankara’dakiler. Açılmasına derken milletin ağzının kapatılmasına yani. Sultan mahfili değil padişahların at bağladığı bölüm açılmıştır. Toplam 150 kişi alır orası sıkıştırırsak. Orada ben bir pazar günü öğle namazı ile başladım. Dört minaresine hoparlörü bağlattım. Sonradan bir ara kestirdiler üçünü. Ondan sonra da o günden bugüne devam ediyordu orası. Kalabalık mıydı, nasıl bir cemaat vardı? Bir kere içerisi dolmuştu, dışarda da cemaat vardı. Her gün 4-5 gazete muhabiri olurdu basından. Bir gün onları topladım, “Bakın” dedim, “Sultan mahfilini açmadılar.” Oysa, bütün basın “Sultan Mahfili açıldı” diye verdi haberi. “Sultan mahfiline şu kapıdan sonra girilir. Kapı kilitli. Benim buradan girmem yasak, anahtar da benim elimde değil, devletin elinde. Vermiyorlar bana, öbür taraftan içeriye girebilmem için de benden bilet parası istiyorlar” dedim. “Bunlar Fatih Sultan Mehmet gelse ondan da bilet parası isteyecekler ama Fatih bizim gibi değil o girmesini bilir, zaten bilmiş” dedim. Bu sözler manşet oldu. Ama ikinci gün yine “Sultan Mahfili açıldı” dediler. Gazeteler öyle veriyorlardı Özal’ın gözüne girmek için.
- GÖREVDEN ALMAYA KARAR VERMİŞLER
Hocam iki aydan sonra göreviniz sona erdi, ne oldu da bu kadar kısa sürdü?
Beni görevden almaya karar vermişler. Cuma günleri doluyor ya cami, içerisi değil dışarısı doluyor. Ben çeşmenin ön tarafında kıldırıyorum namazı; hutbemi içerde okuyorum, seccademi de alıyorum dışarıya çıkıyorum ve cemaatin önünde namazı kıldırıyorum. Derken, “Biz seni alacağız” dediler, müfettiş gönderdiler. Bir konuşmamda da gerçeği daha açık ifade etmişim, aldılar. Ben de önce imamlığa geçtim, oradan da benim zaten vaizlik hakkım vardı, İstanbul merkez vaizliğine atamam yapıldı.