NECDET SUBAŞI
ÖNDER topluluğunun feraset kavramına vurgu yapması ve bu kavramın altını çizmesi önemli. İnşallah bu kavramı istismarcıların, bu konudan ekmek yiyenlerin elinden kurtarmış oluruz diye düşünüyorum.
Anadolu irfanı ve feraset konusu bugün fazlasıyla ihtiyaç duyduğumuz bir tartışma konusu olarak önümüze geliyor. Bu bakımdan ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin 17. Kurultayı da kendimizi gözden geçirme ve bir yüzleşme, hesaplaşma havası yaratmak üzere tasarlanmış gibi gözüküyor. Kurultay’ın 12 Eylül’de gerçekleştirilmiş olması da ilginç. Belki yeni kuşaklar 12 Eylül’ü tarihsel bir hikâye olarak duydular veya hatırlıyorlar. Ama biz bunu yaşamış biri olarak kuşkusuz 12 Eylül’ü, 17. Kurultayı, pandemi sürecini yan yana alarak hepsini birlikte değerlendirerek konuşmak zorundayız. Bu süreçte de acaba bizi kendimizden koparan bir takım araçlar ortaya çıktı mı? 2020 yılı Mart ayı başlarında pek çok kişi evlere çekileceğiz, kendimize geleceğiz, kendimizi gözden geçireceğiz, bir muhasebe yaparız diye biraz iyimser bir şekilde bu oldukça ağır fitneden nasıl çıkacağımız konusunda bir takım öneriler geliştirdiler. Ama üzerinden aylar geçti ve bugün onu bile oturup konuşmamız lâzım. Mesela biz bugünkü mevcut konumda bu pandemi sürecini nasıl bir birikimle ya da bir çıkışla değerlendirdik? Açıkçası bu konularda çok derin kaygılarım var.
- BİZE ASIL LÂZIM OLAN ŞEY FERASET
Bir sıkışmışlık halindeyiz ve buradan bir yerlere gitmek istiyoruz. Anadolu irfanı dediğimizde bu toprakların müktesebatına, bu topraklarda oluşmuş birikime yönelmek gibi bir derdimiz var. Ben imam hatip lisesinde öğrenciyken muhtemelen büyüklerimizden en sık duyduğum kavramlar arasında feraset de vardı. Hatta kimileri de arada bir aslı firasettir diye bunu düzeltme gereği duyardı. Büyüklerimiz sürekli olarak bizi bu kavram eşliğinde sineye çeker yaptığımız yanlışlar ya da öngörülerimizdeki yetersizlikler üzerinde bir değerlendirme yapar ve asıl lâzım olan şeyin feraset olduğunu söylerlerdi. Ben bugün 60 yaşına gelmiş birisi olarak bu kavramın eğitimle, özel bir programla ya da güçlü bir müfredatla elde edilemeyeceğini öğrenmiş durumdayım. Bunun çok farklı bir bağlamı var. İçinde gelenek var kültür var, yaşanmışlıklar var, deneyimlerden ders çıkarmalar var. İşin dini boyutlarını hiç söylemiyorum. O boyutlar içerisinde takva var, kendini Allah’a bağlama ve O’na yönelme var. Bütün bunlar içerisinde bizim feraset kavramını nasıl işlevsel hale getirebileceğimiz bugün yaşadığımız süreçlerdeki tıkanmaları aşmada ferasete nasıl bir gönderme yapabileceğimiz konusu önemli bir problem.