MUKADDER GEMİCİ
Savaşlar, salgın hastalıklar, iklim değişikliği, ekonomik krizler, siber saldırılar, kripto paralar, yapay zeka ve daha pek çok mesele…. Kafamızın çok karışık olduğu, hakikatin giderek silikleştiği, neredeyse çöldeki seraplar gibi bir görünüp bir kaybolduğu “belirsiz” zamanlarda yaşıyoruz. İnsanlık olarak siyasi, iktisadi ve içtimai; her yönüyle yeni bir durumun eşiğinde olduğumuzu hissediyor ve görüyoruz ama bunu anlamlandırmakta zorlanıyoruz. Ancak şundan eminiz; dijitalleşme bu değişimin ana belirleyicisi. Dijitalleşme koronadan önce ne idi, şimdi ne durumda, dijital toplum arzusu insanlığın ayağına takılan yeni bir pranga mı, insanlığın kadim macerasında aslında değişen hiçbir şey yok mu, korona dijital insanı inşa etmek için mi piyasaya sürüldü? Bütün bu soruları ve daha fazlasını Dijitalizm adlı kitabı kaleme alan, dijital dünyanın kodlarını bilen Said Ercan’a sorduk.
Artık iyice yüksek sesle dillendirilmeye başlandı ki; II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan dünya sistemi değişiyor. Dijitalleşme bu değişimin hem başlangıç noktası hem sürdürücüsü, hem de hızlandırıcısı. Dijitalleşmenin tam tarifi nedir sizce? Dijitalleşebilenler sağ kalacak diğerleri yok mu olacak?
Dijitalleşme hayatımızı yeniden şekillendiren yeni dünyanın ismidir. Dijitalizme ya ayak uyduracağız ya da küreselciler tarafından ayak uydurtulacağız. Dijitalleşmekten kaçış yok. Şöyle bir baktığımız zaman; yıllardır çevremizdeki her şeyin dijitalizmi oluşturan parçalar olduğunu görebiliriz. Radyonun icadından ve hatta radyo dalgalarının kullanımından bugüne kadar sürekli değişerek ve gelişerek ilerleyen bu teknoloji tüm vücudumuzu sarmış durumda. Artık dijitalden kaçmak yerine onunla yaşamaya alışacağız. Burada önemli olan dijitalle yaşamak değil, dijitali üretebilmektir. Yeni dünyada dijitali üretenler yönetici, dijitali tüketenler ise üretenlerin köleleri olacaklar.
Dijitalleşme koronadan önce ne idi, hala devam etmekte olan korona tecrübesinden sonra neye dönüştü?
Önceden belli bir yaşın altındaki bireylerin aktif kullandığı özellikle sosyal medya ve video konferans sistemleri, koronadan sonra herkesin tecrübe ettiği bir alan haline geldi. Önceden çocuklarına elinden telefon düşürmüyor diye kızan anneler-babalar ve hatta nineler-dedeler artık video konferans üzerinden akraba muhabbeti yapıyorlar. Birileri bilmeyenlere de dijitali kullanmayı öğretti belki de…
Bazılarına göre korona ile bütün dünya adeta laboratuvara çevrildi ve insanlar üzerinde bir deney yapıldı, siz ne dersiniz bu konuda?
O bazılarına katılanlardan bir tanesi de benim. Dünyada bu pandeminin bazı kimselerce kontrollü şekilde yayıldığına inanıyorum. Bu dönemde tüm sektörler zarara uğrarken 10-20 kat büyüyen sektörler var. Bunlar hangi sektörler bir bakmak lazım. Büyüyen bu sektörler kimse, pandeminin de çıkış noktası onlardır.